Tüpraş, Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayımladı

Şirket, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nin oluşturulduğu 2014 yılından bu yana Endeks’te yer alıyor.

 
Tüpraş, 2017-2018 Sürdürülebilirlik Raporu’nda faaliyetlerinin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerinin yanında, bu alanlarda geliştirdiği topluma duyarlı yönetsel yaklaşımları ile inovasyon ve dijitalleşme merkezli çalışmalarını paylaştı.
 
Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu:  “Sürdürülebilirliği iş yapma biçimimizin ana unsurlarından biri olarak belirledik. Yatırım kararlarımızdan çalışma yöntemlerimize, tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirliği ön planda tutuyoruz. 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz ilk raporlama çalışmamızın ardından, sürdürülebilirlik yönetimi programımız kapsamında sosyal, çevresel ve ekonomik performansımızı artırarak 10 sene zarfında belirgin bir gelişim gösterdik. 2014’den bu yana yayımlanan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde, aralıksız her yıl yer almanın gururunu yaşıyoruz” dedi.  
 
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş, 2017-2018 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Ürettiği ekonomik katma değerin yanında sürdürülebilirlik yönetimi alanında öncü uygulamalarıyla liderliğini koruyan şirket, 2008 yılında Türkiye’de bir ilk olarak gerçekleştirdiği GRI (Global Reporting Initiative) standartlarına uyumlu sürdürülebilirlik raporlaması uygulamasıyla şeffaflık ve hesap verebilirlik alanında örnek bir çalışmaya imza attı. Rapor, Tüpraş’ın 1 Ocak 2017-31 Aralık 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdiği faaliyetlerin sürdürülebilirlik boyutlarıyla ilgili eksiksiz bir portre sunarken, 2008 yılından bugüne hayata geçirilen çalışmaların sonuçlarını da yansıtıyor.
 
“Sürdürülebilirlik iş yapma biçimimizin ana unsurları arasında yer alıyor”
Nüfus artışı, iklim değişikliği ve teknolojinin hızla gelişip yaygınlaşması gibi gelişmeler sonucunda iş ve bireysel hayatta yaşanan büyük değişime dikkat çeken Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, “Kaydedilen gelişmelerin ülkelere eşit getiriler sunduğunu iddia etmekten maalesef henüz uzağız. Bu durum karşısında yenilikçi bir bakışla daha kapsayıcı, daha verimli ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek nesillerin yaşam standardını geliştirme hedefi ancak iş dünyası, kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri başta olmak üzerek ilgili tüm paydaşların böyle bir model etrafında bir araya gelmesiyle gerçekleştirilebilir” dedi.
 
Tüpraş’ın, tüm bu gelişmeler karşısında vizyoner yaklaşımıyla tutumunu çok önceden geliştirdiğini ifade eden Yelmenoğlu “Sürdürülebilirliği iş yapma biçimimizin ana unsurlarından biri olarak belirledik. Yatırım kararlarımızdan çalışma yöntemlerimize, tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirliği ön planda tutuyoruz. 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz ilk raporlama çalışmamızın ardından sürdürülebilirlik yönetimi programımız kapsamında sosyal, çevresel ve ekonomik performansımızı artırarak 10 sene zarfında belirgin bir gelişim gösterdik” dedi. Yelmenoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir enerji şirketi olarak, sürdürülebilirlik hedeflerimizin başında küresel bir sorun olan iklim değişikliğinin öneminin bilinciyle, çevresel performansımızın artırılması yer alıyor. Bu doğrultuda, 2008-2018 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz yatırım ve projelerle enerji tüketim yoğunluğunu 119,1’den 99,1’e indirdik. 2018 yılında geri kazanılan atık su miktarını 2008 yılına göre %73 artırdık. İklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarımızı da destekleyen inovasyon alanında, 2008-2018 dönemi önemli bir miladı barındırıyor. Ar-Ge merkezimiz ile birlikte katma değerli ve çevresel etkisi düşürülmüş ürün geliştirme, süreç inovasyonu ve dijitalleşme alanlarına odaklandığımız çalışmalara yaklaşık 290 milyon TL kaynak aktardık.”
 
2014’den beri BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyor.
Tüpraş’ın, başlatıldığı 2014 yılından bu yana BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil edildiğini ifade eden Yelmenoğlu, “Bu yıl da sürdürülebilirlik performansımızla, Borsa İstanbul'da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik alanında en iyi performans gösteren şirketlerin yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmeye hak kazandık. Böylece, 2014'ten bu yana yayımlanan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi'nde aralıksız her yıl yer alma başarısını gösterdik” dedi.
 
2008-2018 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLCULUĞUMUZ
 
Çevre ve Enerji Yönetimi
 
  • Gerçekleştirdiğimiz yönetsel çalışma ve performans artırıcı projelere toplam 2,3 milyar TL kaynak aktardık.
  • 479 enerji verimliliği projesiyle, 34.480 TJ (Terajoule) enerji tasarrufu sağlayarak sera gazı emisyonlarında 2,4 milyon ton azaltım kaydettik. Bu çalışmalar sayesinde 2008 yılında 119,1 olan enerji yoğunluğu değeri 2018 itibariyle 99,1’e indirildi.
  • Su kaynaklarının korunmasına ve verimli kullanımına özel önem verdik. Gerçekleştirdiğimiz kentsel atık su geri kazanım yatırımıyla İzmit Rafinerisi su ihtiyacını büyük ölçüde temiz su yerine atık su geri kazanımıyla karşılamaya başladık. Ek olarak, su verimliliği ve geri kazanım uygulamalarıyla 2008’den günümüze işlenen ham petrol başına ham su kullanım oranını %36 oranında azalttık.
  • Doğal hayatın korunması ve biyoçeşitliliğin desteklenmesi amacıyla başlatılan ağaçlandırma uygulamalarında, 2008’den günümüze yaklaşık 160.000 fidan diktik. Böylece 10 yılda 60.000 ton/yıl sera gazı salım azaltımı sağladık.
 
Sosyal Etki
 
  • Toplumsal performansımızı oluşturan ana bileşenler, kadın istihdamının artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği, iş sağlığı güvenliği, çalışan gelişimi ve toplumsal yatırımlardır. Bu kapsamda 2008-2018 yılları arasında;
    • Temelini HeForShe ve WEPs gibi uluslararası inisiyatiflerden alan uygulamalarla kadın istihdamını teşvik ederek toplam kadın çalışan sayısını %75 artırdık.
    • 2,7 milyon kişixsaat çalışan gelişimi eğitimi gerçekleştirdik; iş sağlığı ve güvenliği bilinci ve performansının geliştirilmesi adına çalışanlarımıza 1 milyon kişixsaat’e yakın iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verdik.
    • Toplumsal proje, bağış ve sponsorluk faaliyetlerine 205,2 milyon TL kaynak aktardık.
 
Ekonomik katma değer
 
  • Kuruluşumuzdan bugüne, Türkiye’nin petrol ürünü ihtiyacını eksiksiz karşılama hedefiyle faaliyetlerimizi sürdürürken ürettiğimiz ürünler, devlete sağladığımız vergi gelirleri ve finansal performansımızla Türk ekonomisine doğrudan değer üretmekteyiz.
  • Dolaylı ekonomik performansımızın geliştirilmesinde belirlediğimiz ana önceliğimiz ise; Ar-Ge, inovasyon, dijitalleşme çalışmaları ve yerel tedarik uygulamalarıyla yerel ekonomiye destek vermektir:
    • Ar-Ge, inovasyon ve dijitalleşme alanlarında temel hedefimiz kendi ürün, hizmet ve süreç teknolojilerini üreten, yenilikçiliğiyle fark yaratan bir enerji şirketi olarak gelecek nesillerin enerji ihtiyacını güvence altına almaktır.
    • 2008-2018 yılları arasında Ar-Ge proje ve yatırımlarına ayırdığımız kaynak 286,5 milyon TL’dir.
    • 2010 yılında hayata geçirilen Tüpraş Ar-Ge Merkezi, kurulduğu günden bugüne 231 bilimsel yayın, 85 patent başvurusu ve 22 patent tescili gerçekleştirdi.
    • 2008-2018 yılları arasında ham petrol dışında gerçekleştirdiğimiz toplam 9,4 milyar TL tedarik harcamasının %63’ünü yerel ürün ve hizmet tedarikçileri kanalıyla gerçekleştirdik.